Justinianus Köprüsü, Sakarya'nın Serdivan ilçesinde bin 500 yıldır ayakta duran tarihi bir yapıdır. Köprü, Doğu Roma İmparatoru Justinianus tarafından MS 562 yılında inşa edilmiştir. 12 kemerden oluşan köprü, Ayasofya Camii ile aynı dönemde yapılmıştır. Uzmanlar arasında köprünün bir kanal projesinin parçası olduğu iddiası tartışmalıdır ve sır perdesi hala aralanamamıştır.
Justinianus Köprüsü'nün Tarihi
Justinianus Köprüsü, Bizans İmparatorluğu döneminde Anadolu'nun en etkileyici eserlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Sakarya Nehri üzerinde yer alan bu köprü, 12 kemer gözünden oluşmaktadır. Restorasyon çalışmaları sırasında güney cephesinde sarnıç ve hamam yapısının ortaya çıkmasıyla köprünün tarihi daha da ilgi çekici hale gelmiştir. UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alınan köprü, tarih ve mühendislik açısından büyük önem taşımaktadır.
Köprünün Görkemi ve İnşa Süreci
Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'nden Dr. M. Alper Cantimer, köprü hakkında şu bilgileri paylaştı: "Justinian döneminin önemli bir eseri olan bu köprü, 562 yılında yapılmıştır. Ancak köprü üzerindeki araştırmaların artması gerektiğini belirtmektedir. Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen yenileme çalışmalarıyla köprünün değeri daha da artmaktadır."
Köprünün Gizemleri
Köprünün yapım süreci ve işlevi hakkında hala bilinmeyenler olduğunu vurgulayan Dr. Cantimer, köprünün Doğu Roma ya da Bizans döneminden kalma önemli bir yapı olduğunu belirtti. Köprü üzerinde yapılan araştırmaların devam ettiğini ve yeni keşiflerin köprünün tarihine ve amacına ışık tutabileceğini ifade etti.
Köprü ve Anadolu'nun Tarihi Bağlantısı
Köprünün Anadolu'nun tarihi ticaret yolları üzerinde önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Justinianus Köprüsü'nün, Anadolu'nun içlerine uzanan bir deniz limanı veya nehir limanının bir parçası olabileceği iddiaları bulunmaktadır. Bu durum, bölgenin tarihine ve ekonomisine yeni bir perspektif kazandırabilir.
Restorasyon Çalışmaları ve Gelecek Planları
2019 yılından beri devam eden restorasyon çalışmalarıyla köprünün yeniden aktive edilmesi planlanmaktadır. Dr. Cantimer, köprünün Adapazarı bölgesinin tarihi ve coğrafi kimliğine katkı sağlayabileceğini belirtmiştir. Köprünün tamamıyla restore edilmesi ve işlevsel hale getirilmesiyle bölge turizmi ve tarihi zenginleşecektir.